Elveda Hi̇roşi̇ma Mehmet Karadağ’dan Barış İçi̇n Yükselen Bi̇r Çığlık | Reha AJANS | KENTİN GÖZÜ KULAĞI | HABERLER
Gündem

Elveda Hiroşima Mehmet Karadağ’dan Barış İçin Yükselen Bir Çığlık

Elveda Hiroşima Mehmet Karadağ’dan Barış İçin Yükselen Bir Çığlık

“Elveda HiroÅŸima”: Mehmet KaradaÄŸ’dan Barış İçin Yükselen Bir Çığlık

Türkiye'den bir yazar Mehmet KaradaÄŸ, barış çaÄŸrısıyla hafızalara kazınan Sadako Sasaki’nin “Çığlığım, sesim olun” sözlerinden ilhamla kaleme aldığı Elveda HiroÅŸima adlı romanıyla, insanlık tarihinin en büyük trajedilerinden birine edebi bir tanıklık sunuyor. KaradaÄŸ, eserinde 6 AÄŸustos 1945’te atom bombasının atıldığı HiroÅŸima’da yaÅŸanan acının, aradan geçen 80 yıla raÄŸmen Japon halkının hafızasından silinmediÄŸini vurguluyor.

Yazar, romanında yalnızca bir kenti deÄŸil, tüm insanlığın vicdanını yaralayan bir felaketi anlatıyor. HiroÅŸima’da yaÅŸananların, savaşın ve nükleer silahların yol açtığı yıkımın simgesi haline geldiÄŸini belirten KaradaÄŸ, özellikle çocukların yaÅŸadığı dram üzerinden güçlü bir barış mesajı veriyor.

Mehmet KaradaÄŸ, eserin çıkış noktasını ÅŸu sözlerle özetliyor:
“Çocukların öldürüldüÄŸü bir gezegende çarpan bir kalbin, bir canavarınkinden farklı olması gerekir. Ya da hiç çarpmaması…”

Bu ifadelerle yazar, savaşın masumlar üzerindeki yıkıcı etkisine dikkat çekerken, insanlığın vicdanını da sorguluyor. Elveda HiroÅŸima, atom bombasının yol açtığı fiziksel yıkımın ötesinde, kuÅŸaklar boyunca süren psikolojik ve toplumsal travmayı da gözler önüne seriyor.

Sadako Sasaki’nin barışın simgesi haline gelen hikâyesini merkezine alan roman, bir yandan HiroÅŸima’nın acı dolu geçmiÅŸini hatırlatırken, diÄŸer yandan nükleer silahsızlanma ve kalıcı barış çaÄŸrısı yapıyor. KaradaÄŸ, eserinin yalnızca geçmiÅŸi anmak için deÄŸil, gelecekte benzer felaketlerin yaÅŸanmaması adına bir uyarı niteliÄŸi taşıdığını ifade ediyor.

Elveda HiroÅŸima, 80 yıl sonra bile dinmeyen bir acının, edebiyat aracılığıyla yeniden dile getirilen sesi ve çığlığı olarak okurla buluÅŸuyor. 

Japonya ve Türkiye arasındaki dostluk asırlar öncesine dayanıyor. GeçtiÄŸimiz günlerde Japonya Prensi Mikasa Göbeklitepe'yi ziyaret etmiÅŸ ve aradaki dostluÄŸun pekiÅŸmesi için bir dizi etkinliÄŸe katılmıştı. Yazarın talebi hem Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın hem de Milli EÄŸitim Bakanlığının bu esere sahip çıkmaları. Çünkü ulusal arası barışa dair yazılan ilk Türk Romanı olma özelliÄŸi taşıyor.

Türkiye dostu olarak bilinen Japonya Devleti'nin bu esere vereceÄŸi tepki ÅŸimdiden merak konusu oldu. GeçtiÄŸimiz dönemlerde Japon bir yazar ise Nazım Hikmet'i kaleme almıştı.