Zehi̇rli̇ Sarmaşık 2 (Osman Tatlı) | Reha AJANS | KENTİN GÖZÜ KULAĞI | HABERLER
Köşe Yazılarımız

Zehirli Sarmaşık 2 (Osman Tatlı)

Zehirli Sarmaşık 2 (Osman Tatlı)

Ateistler ve Algı

Ateizm Propagandası: Neden Hedef Sadece İslam?
 
Sosyal medyada gezinirken sadece dini sayfa ve grupların değil, ateist kimlikli oluşumların da son derece aktif olduğunu görüyoruz. Hatta çoğu zaman bu hareketlilik, dini grupları bile geride bırakabiliyor. Ancak burada dikkat çeken asıl mesele, ateist grupların tüm enerjilerini neredeyse yalnızca İslam’a yöneltmiş olmalarıdır.
 
Ateist kimliğiyle açılan sayfa ve gruplarda ortak manzara şu: İslam’ı, Müslümanları, Kur’an’ı ve Peygamberimizi hedef alan paylaşımlar… Diğer dinlere, örneğin Hristiyanlık, Musevilik ya da Uzak Doğu inançlarına dair en ufak bir eleştiri yok. Sanki ateizm yalnızca İslam karşıtlığına indirgenmiş gibi. Bu durum ister istemez düşündürüyor: Ateizm gerçekten Tanrı tanımaz bir felsefe mi, yoksa İslam karşıtı bir propaganda aparatına mı dönüşüyor?
 
İlginç olan bir diğer nokta, ateizmin milliyetçilikle buluşturulması. “Türk ateist”, “Atatürkçü ateist” gibi kavramlar sıkça karşımıza çıkıyor. Ama örneğin “Kürt ateist” diye bir kimlik yok. Ateist kimliğin özellikle Türklük ve Atatürkçülükle özdeşleştirilmesi, konunun yalnızca dini değil, aynı zamanda ideolojik ve siyasi bir zeminde yürütüldüğünü gösteriyor. Kendilerini cumhuriyetin ve vatanın gerçek temsilcisi olarak tanımlayan bu gruplar, dindarları ve Müslümanları ise “yobaz”, “gerici”, “ahlaksız” gibi sıfatlarla aşağılıyor.
 
Bir başka dikkat çekici husus, İslam ile doğrudan siyaseti, daha da özelde AK Parti’yi özdeşleştirmeleridir. AK Parti’ye dair her hata, bir anda İslam’a mal ediliyor. Bu da bize gösteriyor ki mesele yalnızca inanç değil, siyaseti de kapsayan bilinçli bir algı operasyonu söz konusu.
 
Peki, bu grupların öne sürdüğü argümanlar nedir? Çoğunlukla “Kur’an okuduk, ateist olduk” cümlesi etrafında dönüyorlar. Ancak bu iddianın somut bir açıklaması yok. Hangi ayet, hangi gerekçe inançsızlığa götürüyor? Yanıt yok. Dahası, aynı yaklaşımı İncil veya Tevrat için göstermiyorlar. Burada da ciddi bir çifte standart göze çarpıyor.
 
Söylem dili ise neredeyse tamamen hakaret ve cinsellik ekseninde ilerliyor. Peygamber Efendimiz’in şahsiyetine ve aile hayatına yönelik iftiralar, aşağılamalar, küfürler… En çok zevk aldıkları konu da bu saldırılar gibi görünüyor. Bilimsel argümanlardan çok, öfke ve nefret dilinin hâkim olduğu bir atmosfer yaratılıyor.
 
Açıkçası bu manzara, ateist felsefenin zenginliğini değil, İslam karşıtı bir nefret söyleminin sıradanlığını ortaya koyuyor. Çünkü gerçek bir düşünce sistemi, karşısındakine hakaret ederek değil, fikir üreterek var olur. Oysa ateist sayfa ve gruplarda “neden inanmadıkları”na dair sağlıklı bir açıklama dahi bulmak mümkün değil.
 
Sonuç olarak, sosyal medyada ateist sayfa ve grupların yürüttüğü dil, bir felsefeden çok bir algı operasyonu olarak karşımıza çıkıyor. Düşündürmek, tartıştırmak ya da sorgulatmak değil; küfürle, iftirayla, hakaretle İslam’ı itibarsızlaştırmak hedefleniyor. İşin en acı yanı ise, bu saldırıların inanç özgürlüğü kisvesi altında meşru gösterilmeye çalışılması.
 
Zehirli Sarmaşık/ Osman Tatlı