Geleceğin Yazarları Projesinde Karadağ’dan Katılımcılara Mesaj
Eğitimci-Yazar Mehmet Karadağ, “Geleceğin Yazarları Projesi” kapsamında katılımcılarla bir araya gelerek, yazarlık ve eserlerin yayımlanma süreçleri hakkında bilgiler verdi.
Karadağ, çocukların büyük çoğunluğunun popçu ya da futbolcu olma hayali kurduğunu belirterek, “Bu hayallerin dozunda olması normaldir; ancak aşırısı spor sevgisinden çok fanatizme sebebiyet veriyor. Ayrıca bu meslek grupları belli bir yaş ve jübileden sonra popülaritesini kaybediyor. Ardından gelen süreçte ise psikolojik ve travmatik sorunlar yaygınlaşıyor.
Bunun olumsuz örnekleri o kadar fazla ki örnek vermeye bile gerek yok. Spor eğer gençleri bedenen ve ahlaki olarak kötülükten koruyorsa hedefine hizmet ediyor ama tekelleşip iddia bayilerine sürüklüyorsa ondan kaçmak gerekir. Şu anda dünya çapında nereye evrildiğine hepimiz şahidiz. Maalesef çocuklarımız da bu yabancı yıldızlara özenip formalarını sırtlarına geçirmekten geri kalmıyor.''
Toplum sadece bu iki popüler meslek grubu üzerinden gelişemez” dedi. Gelişmişlik sadece bir alanda olmaz ama okur ve yazarsak her alanda gelişebiliriz diyen Karadağ Brezilya ve Almanya örneğini verdi.
Spora karşı olmadığını özellikle vurgulayan Karadağ, yüzme, güreş, basketbol ve masa tenisinin de önemli spor dalları olduğunu hatırlatarak, “Sorun spor değil, sporun tekelleşmesidir, bahis şirketlerinin söz sahibi olmasıdır. Gençlerin sadece tek bir alana kanalize edilmesi sakıncalı sonuçlar doğurur” diye konuştu.
“En büyük geleceğimiz çocuklarımız” diyen Karadağ, gençlerin okumaya ve yazmaya yönlendirilerek diğital ve sosyal ortamlardaki sahte kahramanlardan korunabileceğinin altını çizdi:
“Onların zengin hayal dünyalarını toplumla paylaşmalarına öncülük etmeliyiz. TÜBİTAK gibi bilimsel dergiler bu anlamda ilk aşamada uygun mecralardır. Yazmanın önünde hiçbir engel yoktur. Harry Potter’ın yazarı da bir ev hanımıydı. Toplum, Avrupa’da olduğu gibi çok okuyarak ve yazarak gelişir. Bizim de en azından böyle bir hayalimiz olmalı ve hayallerimize giden yol kalemden ve yazmaktan geçiyor. Yazmak sadece hayallerimizi değil kelime hazinemizi ve dilimizi zenginleştiriyor. Bir İngiliz vatandaşı anaokulundan üniversiteden mezun olana kadar 70 bin İtalyan 45 bin Alman 40 bin Japon 40 bin ortalama kelimeye maruz kalıyor. Bizde ise bu sayı 7 bin maalesef. Bunun da sadece yüzde 10'u akıllarda kalıyor. Bazı yazılarını yabancı dillere çevirip yayınlatınca Avrupa ülkelerinde daha fazla okunuyor. Elveda Hiroşima böyle oldu. Aynı ilginin Türkiye'de olması ise en büyük isteğim. Bazı yerli yayınevleri yabancı yazarlardan başka isimlere yer vermiyor onlara sözüm ise eserlerimizin yabancı ülkelerde gördüğü ilgi. Onlar yazının içeriğine bakıyor yazarın popüliritesine takılmıyor.”
Harry Potter serisi, J.K. Rowling tarafından yazıldı ve bugün dünyada en çok satan kitap serilerinden biri konumunda. Serinin toplam satışı 500 milyondan fazla kopya ile tarihin en çok satılan kitap serisi oldu. İlk kitap Harry Potter ve Felsefe Taşı 1997’de yayımlandı, 80’den fazla dile çevrildi. Sadece kitap olarak değil, sinema uyarlamaları, tiyatro eserleri ve yan ürünleriyle de bir “edebiyat markası” haline geldi.
Karadağ, projenin amacının çocukların hayal gücünü geliştirmek ve yazarlığa olan ilgilerini artırmak olduğunu belirterek, katılımcılar ve geleceğin yazar adayları ile bu konuda fikir alışverişinde bulundu.
''Çocuklarımız henüz yaş itibarıyla küçük olabilir ama onlar ile beraber ele ele verirsek hem bizden kopmaz hem de sonsuza dek devam edecek olan süreçte yanımızda olmalarını sağlayabiliriz. Bu ise yazarak ve okuyarak olacak. Çocuklara kahramanları sorulduğu zaman 'Örümcek Adam, İron Man, Demir Maske' yerine kendi karakterlerini, kahramanlarını oluşturma zamanı gelmişte geçiyor.
Bu yüzden yönlendirilen değil yönlendiren bireyler olmak bu yoldan geçiyor. Yoksa çocuklarımız ve geleceğimiz bu sahte kahramanların ve bunların özentisi ve taklitçisi olan kişiliklerin peşine takılıp hiç istemediğimiz yerlere doğru sürüklenebilir.''
Toplantı Karadağ'ın okumayı ve yazmayı özendirmek üzere katılımcılara teşekkür ve kitap hediye etmesi ile son buldu.
