Karahantepe'deki̇ Çığır Açan Buluş | Reha AJANS | KENTİN GÖZÜ KULAĞI | HABERLER
Gündem

Karahantepe'deki Çığır Açan Buluş

Karahantepe'deki Çığır Açan Buluş

Karahantepe'deki Çığır Açan Buluş: İnsan Yüzlü T Biçimli Dikilitaş

 

Prof. Dr. Necmi Karul başkanlığında yürütülen kazılarda, ilk kez insan yüzü betimli bir T biçimli dikilitaş gün yüzüne çıkarıldı.

Bu keşif, özellikle Göbeklitepe kültürüyle özdeşleşen ve daha önceki örneklerde sadece insanı temsil ettiği düşünülen dikilitaşlar bağlamında büyük bir fark yaratıyor.

  • Karahantepe'de bulunan bu eser, Neolitik çağ insanının kendini T biçimli sütuna işlediği ilk örnek olmasıyla insanlık tarihine ışık tutuyor.

  • Dikilitaş üzerindeki yüz, 12.000 yıl öncesinden bugüne uzanan keskin yüz hatları, derin göz çukurları ve belirgin burnuyla dikkat çekiyor.

Prof. Dr. Necmi Karul, keşifle ilgili olarak "Geleceğe Miras Projesi ile çalışmaların ivme kazandığını, insan yüzlü heykelin bu yıl gerçekleşen keşifler arasında önemli bir yere sahip olduğunu" belirtti.

Bu heykel, Neolitik dönem insanının sembolik anlatım ve kendini ifade etme biçimlerini anlamamız açısından kritik bir veri sunuyor.

Jeomanyetik Ölçümler Tarihi Değiştirdi: Göbeklitepe'de Konut Kalıntıları Bulundu

 

Prof. Dr. Necmi Karul ve ekibinin yaptığı çığır açan jeomanyetik ölçümler, Şanlıurfa'daki Göbeklitepe hakkındaki köklü bir düşünceyi değiştirecek nitelikte. Yapılan bu yeni keşiflere göre, sadece törensel bir ibadet yeri olduğu düşünülen bu özel mekanda, insanlar ikamet de ediyorlarmış.

İbadet Merkezi Değil, Yerleşim Yeri de!

 

Göbeklitepe'de yürütülen jeomanyetik taramalar sonucunda, arkeologlar konut olarak kullanıldığı düşünülen yapılara ait kalıntılara ulaştılar. Bu bulgu, Neolitik dönemin bu en önemli merkezinin fonksiyonuna dair şimdiye kadarki anlayışı genişletiyor:

  • Eski Görüş: Göbeklitepe'nin, Neolitik dönemde insanların sadece yılın belirli zamanlarında bir araya geldiği, büyük törenler ve ibadetler için kullanılan özel bir mahâl olduğu düşünülüyordu.

  • Yeni Keşif: Jeomanyetik ölçümlerle tespit edilen konut yapıları, buranın aynı zamanda bir yerleşim yeri olduğunu ve insanların daimi olarak veya uzun süreli ikamet amacıyla burada bulunduğunu gösteriyor.

Prof. Dr. Necmi Karul ve ekibinin bu çalışması, 12.000 yıl önceki Neolitik insanın sosyal yapısı ve yaşam biçimine dair yeni bir bakış açısı sunarak, bölgenin tarihsel önemini daha da artırıyor.