Sivil Toplumdan Radikal Yardım Modeli Çağrısı: "Bağımlılık Yerine Mesleki Kalkınma"
ANKARA/İSTANBUL – Kalkınma uzmanları ve sivil toplum aktörleri, uluslararası yardım kuruluşlarının ve yerel derneklerin izlediği geleneksel yardım modelini sert bir dille eleştirerek, acil bir strateji değişikliği çağrısında bulundu. Yapılan değerlendirmelerde, kısa vadeli ve günlük ihtiyaç gidermeye odaklanan yardımların, toplumlarda atalet ve uzun süreli bağımlılık yarattığı belirtilerek, mesleki, bilimsel ve eğitsel projelere ağırlık verilmesi talep edildi.
"Sömürgeci Zihniyetin Devamı: Atalet ve Bağımlılık"
Mevcut yardım metodolojisinin tarihi sömürgecilik pratiklerini hatırlattığı vurgulanıyor. Eleştirilere göre, özellikle Afrika gibi coğrafyalara uygulanan yardımlar, asırlar öncesinden başlayan bir sürecin devamı niteliğinde:
"Yardımlar, bireyin günlük ve kısa ihtiyaçlarını karşılamak yerine uzun süreli planlar ve eğitim ile bireyin kendi ayakları üstünde durmasına hizmet eden mesleki ve bilimsel odaklı projelere yönlendirilmelidir. Bugün Afrika'yı sömüren zihniyet, asırlar öncesinden yardımlar ile önce atalete sonra kendilerine bağımlılığa sevk etti. Bu, sömürgecilerin ortak planıdır."
Uzmanlar, bu yaklaşımın bireyleri pasifize ederek, yardım sağlayıcılara siyasi ve ekonomik bağımlılığı derinleştirdiğini öne sürüyor.
Çözüm: Eğitsel ve Bilimsel Projeler
Bu kısır döngüyü kırmanın ve toplumsal kalkınmayı sağlamanın tek yolunun, yardım politikasının temelden değiştirilmesi olduğu belirtiliyor. Vurgulanan temel çözüm, geçici gıda veya barınma desteği yerine, kalıcı beceri ve bilgi aktarımına odaklanmaktır.
-
Mesleki Eğitim: Bireyleri yerel ekonomilere entegre edebilecek, talebe uygun meslek edindirme programları.
-
Bilimsel Odak: Toplumların kendi sorunlarını çözebilecekleri teknoloji ve bilimsel altyapının desteklenmesi.
-
Uzun Soluklu Planlama: Bireysel menfaatler yerine, toplumun 20-30 yıllık kalkınma hedeflerini gözeten planlamaların yapılması.
Bu stratejik dönüşüm sayesinde, inşaat sektörü gibi kişisel menfaatlerin ön planda olduğu kısa planlı sektörlerden nemalanan ve yardımı suistimal eden grupların etkisi azaltılarak, kaynakların nitelikli ve sürdürülebilir kalkınmaya hizmet etmesi amaçlanıyor.
Bugün batıda kendi emellerine hizmet eden devletlere yardım eden gönüllü bağışçılar dünya çapında tanınan yazar ve kurumlar olup yetişdirkleri öğrencileri de aynı teknik, mesleki ve blişsel donanımla geleceğe hazırlamaktadır.
